Fallout 4 Detaylı İnceleme
Nan-ni Shimasho-ka ?
Fallout 4 Hasretle süren bekleyişin
ardından raflarda ve bilgisayarlarımızda ki yerini aldı. Fallout
3 ve DLC'lerinin oyuncuyu uzun günler boyunca bilgisayarlara esir
ettiği o aç susuz ve heyecan dorukta günlerin ardından Fallout 4
ile yine nükleer kıyametin kalıntıları arasında yaşam
mücadelesi vermeye hazırız..
Bizleri özenle hazırlanmış bir sinematik karşılıyor ve insanlığın nükleer yıkım öncesi seçimleri ve sonuçları kısaca özetleniyor. Videonun ardından karakterimiz tuvalet aynasına bakan yüzü ile bizi karakter yaratma ekranında karşılıyor. Karakter yaratma ekranı gayet güzel ve detaylı düşünülmüş. Dövmeden yara izine kadar her türlü detayı uygulayabiliyorsunuz. İsterseniz obez isterseniz sıska isterseniz body hocası kıvamında bir karakter yapabilirsiniz. Grafikler fallout 4 ile birlikte gerçekten aşmış. Gözler o kadar gerçek duruyor ki ilk etapta insan şaşırıyor. Karakteri istediğimiz şekilde hazırladıktan sonra oyuna devam ediyoruz.
Bizleri özenle hazırlanmış bir sinematik karşılıyor ve insanlığın nükleer yıkım öncesi seçimleri ve sonuçları kısaca özetleniyor. Videonun ardından karakterimiz tuvalet aynasına bakan yüzü ile bizi karakter yaratma ekranında karşılıyor. Karakter yaratma ekranı gayet güzel ve detaylı düşünülmüş. Dövmeden yara izine kadar her türlü detayı uygulayabiliyorsunuz. İsterseniz obez isterseniz sıska isterseniz body hocası kıvamında bir karakter yapabilirsiniz. Grafikler fallout 4 ile birlikte gerçekten aşmış. Gözler o kadar gerçek duruyor ki ilk etapta insan şaşırıyor. Karakteri istediğimiz şekilde hazırladıktan sonra oyuna devam ediyoruz.
Aklıma ilk gelen burasının bir Vault
olabileceği idi. Pencereden dışarıya baktığımda ve evin
yapısını gördüğümde gerçekten heyecanlandım. Çünkü
şimdiye kadar Fallout'da nükleer kıyamet öncesiyle ilgili bir kaç
görüntü ve fotoğraftan fazlasına ulaşamıyordunuz. Fallout 3'ü
oynayanlar bilirler keşfettiğiniz bir Vault'da koltuklarda uyutulan
insanlar, beyinlerinde, nükleer kıyamet öncesi hayali bir amerikan
mahallesinde huzur içinde yaşıyorlarmış algısı yaratılarak
dış dünya ile tüm bağlarını koparmışlardı. Sizde bu
cihazlara bağlanarak insanları uyarıp bu sahte rüyadan kurtarmaya
çalışıyordunuz. İşte Fallout 4'ün ilk dakikaları tıpkı o
mahalleye benzeyen bir yerde başlıyor. Kahramanımız bir çok
amerikan erkeği gibi o savaş senin bu savaş benim görev almış
eski bir asker. Eşi ve bebekleri Shaun ile birlikte nükleer savaşın
bir yandan devam ettiği Dünya'da, kısmen huzur dolu hayatlarına
devam ediyorlar. İlk etapta bu dünyada bir kaç görev
yapabilecekmiyiz yoksa klasik fallout giriş sahneleri gibi fırtına
öncesi sessizlik mi sorusu kendisini bir süre sonra rutin fallout
havasına bıraktı ve kapımıza gelen vault-tec çalışanı
imzalatmak için getirdiği evrakla devlete hizmetlerimizden ötürü
seçildiğimizden, nükleer saldırı riskinden ve Vaultlardan bize
kısaca bahsetti. Ardından Vault 111'de bize özel ayrılan yer için
imza istedi. Gelen ekranla birlikte karakterimiz güç,denge,bakış
açısı gibi temel özelliklerini düzenleyerek evrakı teslim
ediyoruz ve olaylar gelişiyor. Hanımla birlikte beşikteki
bebeğimizle ilgilenirken televizyondaki haberle irkiliyoruz ve Huzur
dolu mahallemiz bir anda hareketleniyor.
Burada nükleer kıyametle ilgili küçük bir bilgilendirme var. Amerika gibi başkalarının iç
işlerine karışmaya meraklı, huzur ve adalet adına savaş açıp
ülkelere hunharca giren bir ülke oyunlara da el atmış sanırım
ve küçük düzenlemeler yapmışlar. Çin lafını duyuyoruz ilk
defa ve Komünist Çin'in yaşadığımız mahalle ve tüm
Commonwealth' e yapacağı nükleer saldırıyla birlikte yeni
oyunumuzun başlangıç ve kırılma anını öğreniyoruz. Burada
müthiş bir algı oyunu görmek mümkün. Commonwealth olarak
bildiğimiz oyun haritamız, eski ingilizce ve demokratik devlet veya
ortak çıkarlar için bir araya gelmiş ingiliz milletler
topluluğunun da eski adı. Hiroşima ve Nagazaki'ye atom bombalarını
komünistler attı da biz mi bilmiyoruz Yankee kardeş. Komünizm
üzerine genç dimağlarda oynanan bu algı oyununu oyun boyunca
küçük detaylarda görmeye devam ediyoruz. Hemen tüm kapalı
mekanlarda American Flag itemini de eski fallout'a göre sık sık
görmek mümkün. Ayrıca yine oyunda karşılaşacağınız bir kaç
görevde çin ve rus hükumetinin Commonwealth i sürekli izlediği
ve casusluk faaliyeti sürdürdüklerini anlıyoruz. Örneğin bir
çin denizaltısının amerikan hükumetini izleme ve gemilerini yok
etme göreviyle Commonwealth açıklarında dolanırken nükleer
saldırıya maruz kalarak karaya vurmasıyla, saldırı sonrası
radyasyon nedeniyle ghoul'a dönüşen denizaltı komutanından
öğreniyoruz. Yine bir başka görevde rus gizli tesisini
keşfediyoruz. Tüm bu algı oyunlarını Holywood un emperyalizm
propagandası sinemasında bol bol görmek mümkündü. Ancak Fallout
gibi bir efsaneye de el atmış olmaları, sloganı “war never
changes” olan, ülkeler ve devletlerden çok insanlığın kendi kıyameti olduğundan dem vuran, nükleer kıyamet sonrası atom bombasına
hatta radyasyona tapanların ortaya çıkabileceğini bizlere
gösteren Fallout a bulaşması kötü olmuş. Fallout 5 de bu
hatların daha da keskinleşeceğini düşünüyorum şimdiden
söyleyeyim.
Televizyondan üzüntü ile duyurulan
nükleer saldırı haberinin ardından süratle kaydımızı az önce
tamamladığımız Vault 111'e doğru yola çıkıyoruz. Yol boyunca,
bavulunu taşımaya çalışan, yaklaştığınızda “aracımızda
yer yok” diye sizi tersleyen, panik içerisinde birbirine sarılan
mahallelilerle karşılaşıyoruz. Askerler size gideceğiniz rutu
işaret ediyorlar. Olur da yoldan çıkarak uzaklaşırsanız hop bir
parlama oluyor ve bomba patlıyor. Bizim gibi seçilen birkaç aile
ile birlikte askeri geçiş noktasından Vault 111 asansörüne
kendimizi atıyoruz. Ve atom bombasının düşmesiyle oluşan o ünlü
duman bulutu ve ardından yayılan öldürücü basınç dalgasından
kıl payı kurtularak Vault 111 e giriş yapıyoruz. Mavi Vault
giysimizi giyiyoruz, görevlilerin açıklamalarını dinliyoruz ve
bizleri yönlendirdikleri kapsüllere doğru yol alıyoruz. Böylece
oyunun sinematik kısmı sona eriyor. Yani hiçbir şeye müdahale
edemeden sadece akışa uyup çevreyi gözlemleme şansı bulduğumuz
kısmı. Birkaç ara sinematikten sonra uyandığınızda, sizi
dondurduklarını ve yaklaşık olarak 210 sene sonra uyandığınızı
fark ediyorsunuz. Commonwealth artık eskisi gibi değil.
Oyunun temel senaryosu, kaçırılan
oğlunuz Shaun üzerinden şekillenmekte. Amacınız kaotik ve
acımasız fallout dünyasında oğlunuza sağ salim kavuşmak.
Fallout 3 de babamızı arıyorduk şimdi oğlumuzu arıyoruz. Aile
bağları konusu oyuncuyu oyuna bağlamakta her zaman iyi bir seçim.
Oyun haritası Fallout'3 den farklı olarak şehir çatışmalarına
uygun tasarlanmış. Bir önceki oyunda daha çok çöller, kurak
araziler, vadiler vardı ve bol bol mutasyona uğramış akrep ve
karınca öldürüyorduk. Fallout 4'de ise çoğunlukla harabe olmuş
kasaba ve şehirlerin sokaklarında yağmacılarla ve mutantlarla
savaşıyoruz. Fallout 3 e göre 4'ün haritasında şehirleşme bir
hayli fazla.
Şimdi de biraz yeni oyunla birlikte
Fallout 4'de gördüğüm değişikliklerden bahsetmek istiyorum.
Oyunda ki rutin görevlerde ki artış ve çeşitlilik dikkatimi
çekenlerden oldu. Ana ve yan görevlerden bağımsız olarak sürekli
tekrarlanan bu rutin görevler bir süre sonra monotonlaşıyor.
Oyunda ki her tarafın kendisine özel rutin görevleri bulunuyor.
Silah ve zırhlar da yapabileceğiniz yükseltmeler çok çeşitli.
Robotlardan mutantlara, Synthlerden insanlara kadar her tip yoldaş
alabileceksiniz. Yeter ki haritada keşfedin Oyunun ilk saatleri
biraz zor geçecek çünkü daha level 4 ken bir Behemot la
karşılaşma ihtimaliniz Fallout dünyasında hep var. Level olarak
sizden çok yüksek bir düşmanla karşılaştığınızda üstünde
bir kuru kafa simgesi görünür. Bu kuru kafa, düşmanın sizin
level'inize göre ölümcül olabileceği anlamına geliyor. Böyle
bir durumda iki seçenek var becerebiliyorsanız ve silahlarınıza
güveniyorsanız gizlilikle öldürmek ya da süratle oradan
topuklamak.
Silah yükseltmeleri söylediğimiz
gibi çok çeşitli. Aynı silaha farklı yükseltmeler yaparak
birbirinden tamamen farklı özelliklerde yeni silahlar
kurgulayabiliyorsunuz. İsterseniz yükselttiğiniz bu silahın
ismini de değiştirebilirsiniz Zırhları iki kategoriye
ayırabiliriz. Tek parça olan zırhlar ve zırh parçalarıyla
giyilebilen zırhlar. Nasıl oluyor derseniz açıklayayım. Bazı
zırhları giydiğinizde kafa zırhı dışında üzerine parçalar
halinde bulabileceğiniz kol zırhı, bacak zırhı gibi eklentileri
takamıyorsunuz. Bu zırhlar elbise gibi tek parça olarak giyiliyor
ve eğer atölyede yükseltebiliyorsanız tek parça olarak
yükseltiliyor. Diğer zırhlar (örneğin vault kıyafetleri gibi)
öldürdüğünüz düşmanlardan ve traderlardan alabileceğiniz ek
parçalara uygun oluyorlar ve bu parçaları yükselterek çok
çeşitli bir zırh kategorisi yapmanıza olanak sağlıyorlar.
Zırhlara yapacağınız yükseltmeler GÜÇ, DENGE, ŞANS, TAŞIMA
KAPASİTESİ gibi temel özelliklerinizi geliştirebiliyor.
Düşmanların bazıları ölmeye yakın evriliyorlar yani daha da
güçlenerek size yeniden saldırıyorlar, Legendary enemy dediğimiz
bu düşmanları öldürdüğünüzde size eşi olmayan özel
yıldızlı silahlar, zırhlar, zırh parçaları veriyorlar. Eşsiz
demişken silah her zaman bulabileceğiniz bir silah olabiliyor ancak
ekstra bir özelliği bulunuyor. Örneğin, Mutasyona uğramış
güçlü düşmandan yine Hunting Rifle düşüyor ama mermisi
düşmana ekstra “alev hasarı” veriyor ve düşman alev alıyor
gibi.
Gelelim Power Armor'a ve yeni
geliştirmelere. Power Armor'u eski falloutcular bilirler. Sadece
Brotherhood of Steel'in Teçhizatları arasında bulunan bu zırhlar,
oyundaki en büyük korumayı sağlayan aksesuarlardır. Eski
oyunlarda power armor giymek için özel bir eğitim almanız
gerekiyorken tamamen değişen ve geliştirilen Fallout 4 de yepyeni
bir konseptle karşımıza çıkıyorlar. Artık Elbise gibi hop
üzerine tıklayıp giyemiyoruz. Şanına yakışır şekilde nükleer
bataryasını taktıktan sonra tabir yerindeyse Power Armor'a
çıkıyoruz. Birbirinden çeşitli bir çok yeni özellik eklenen
Power Armorlar oyundaki en büyük yardımcımız olacaklar. Tabi bol
bol Fusion Core bulmamız şartıyla. Fusion Core'lar Power
Armorların çalışmasına yarayan bir nevi nükleer bataryalar ve
haritada çok sık karşılaşmıyorsunuz. Traderlardan almak için
de çok para biriktirmeniz gerekiyor çünkü biraz pahalılar. Olur da
oyunun başlarında bir DeathClaw ile karşılaşırsanız Power
Armor neredeyse şart gibi. Bu arada, oyundaki düşmanların savaş
mekanikleride yenilenmiş. Oyundaki en korkutucu düşmanlardan olan
DeathClawlar artık sadece size pençe atmıyorlar, yeterince
yaklaşırlarsa sizi tutup yerden yere vuruyor hatta üzerinize çıkıp
pençeliyorlar.
Oyuna bir çok farklı yaratık
eklenmiş. Aklıma gelenler arasında mutasyon geçirmiş geyikler
var. Geyikler, Rusya ve Japonya da nükleer kazalar sonrası o
bölgede doğmuş mutasyon geçirmiş bebek ve çocuk fotoğraflarını
andırıyor. Yine ayılardan mutasyona uğradığını düşündüğüm Yao Guai'ler var ki mermiyi yiyorlar bildiğin. Ne var ne yok boşaltıyorsun üstüne zor ölüyorlar.
Süper Mutantlar genelde yalnız
gezmiyorlar. Yanlarında mutasyona uğramış dev köpekleri var ve
bu köpekler sizi gördüklerinde korkutucu bir kükremeyle herkese
haber veriyorlar.
Ghoulların tasarımı Fallout 3 e göre
bir hayli geliştirilmiş. Çok daha korkutucu görünüyorlar.
Yoldaşlarınızın yani oyunun
deyimiyle companion larınızın her biri size özel perkler
kazandırıyorlar. Buna özellikle dikkat etmenizi öneririm.
Yoldaşlarınızdan bu perkleri kazanmak için bir süre onlarla
yolculuk etmeniz ve kararlarınızla onları mutlu etmeniz gerekiyor.
Size güvenleri tamamen artınca bir çok avantaj kazandıran
perklere kavuşuyorsunuz.
Fallout'un temel kurgusu, nükleer
kıyamet sonrasını müthiş bir görsel zarafetle resmederek, bu
dünya içerisinde birbirinden farklı ırk, inanış, yaşayış ve
beklentiler içerisinde olan taraflar arasındaki sosyal, siyasi
çıkar ilişkileri ve dengelerdir. Bu durum hiçbir fallout da
değişmez. Belli başlı büyük ve güçlü tarafların dışında
bölgesel irili ufaklı bir çok dışa kapalı komün oyun içinde
bulunur. Ve siz tüm bu taraflar arasında ya birisine dahil olup
otomatikman geri kalanlara düşman veya mesafeli olursunuz ya da
dengeli bir oynayışla kendi yolunuzu çizersiniz, böylece
hepsinden gelecek görevleri yapma şansınız olur. Fallout 4 de
dahil olabileceğiniz dört büyük taraf bulunmakta. Bu tarafların
kimisi birbiriyle ölesiye düşmanken kimisi birbirine mesafeli ve
uzak. Bunlar; MINUTEMAN, RAILROAD, THE INSTITUTE ve bir Fallout
klasiği olan BROTHERHOOD OF STEEL. Tarafları kısaca ele alalım;
Preston Garvey |
MINUTEMEN: Commonwealth üzerinde
yaşam mücadelesi veren toplulukları Raiderlar, Süper mutantlar
vb. bir çok yağmacı, hırsız ve katillerden oluşan düşmanlardan
korumayı amaç edinmiş bir oluşum. Bir nevi milis savunması
örgütü. Fallout 4 de 3'ün aksine yöre halkını koruyacak bir
oluşum yok, 3'de ordular vardı 4'de tam bir kaos havası hakim.
Katiller, hırsızlar ve yağmacılar bölgede cirit atıyorlar.
Minutemen bu boşluğu doldurmak için ortaya çıkmış. Ancak bizim
dondurucuda olduğumuz yıllarda yaşanan büyük bir savaş
sırasında generalli öldürülmüş ve o günden sonra git gide
azalıp dağılarak bölgede kontrolü ve güvenliği kaybetmişler.
Tarihe baktığımızda Minutemen ismini yine görmek mümkün.
Minutemen dediğimiz oluşum tıpkı oyunda gördüğümüz gibi
Amerikan Sivil Savaş'ı döneminde çoğunluğu ingilizlerden oluşan
ve ismini çok hızlı organize olup müdahale etmelerinden alan
milis topluluklarından alıyor. Çoğu genç ve heyecanlı
sivillerden oluşan bu gizli oluşum Amerikan Sivil Savaşı
döneminde ortaya çıkmıştır. Oyunda tarihteki minutemen'e bol
bol göndermeler var. Giyimlerinden isimlere kadar.
THE INSTITUTE: Enstitü,
Commonwealth halkına korku salan teknolojik olarak çok ileri gizli
bir örgüt. Bu örgüt insanları kaçırarak deneylerinde
kullanıyor ve hiç bir şekilde ulaşılamıyor. Karargahı neresi,
kim yönetiyor, hakkında hiç bir bilgi bulunmuyor. Kaçırdığı
insanları cyborglere dönüştüren bu örgüt, oyundaki en güçlü
taraf olarak karşımıza çıkıyor. Enstitü sayesinde oyunda synth
adı verilen yeni bir yaşam formuyla da tanışmış oluyoruz.
Synthler normalde insandan çok daha hızlı ve güçlü insan
iskeletine sahip robotlar olarak geliştirilmiş ancak yıllar süren
araştırmalar sayesinde Enstitü gerçek insan denekleri kullanarak
tamamen insana benzeyen insan-robot karışımı Synthler üretmeyi
başarmış ve teknolojide geldiği bu noktada synthleri geleceğin
toplumu olarak görmek gibi Tanrısal bir role bürünmüş.
Desdemona |
RAILROAD:Railroad, Fallout 4 ile
birlikte ilk defa karşılaşacağımız Institute'e tepki olarak
doğmuş gizli bir organizasyon. Amaçları institute'ü yok etmek ve
sivil halkın düşmanlığı ile institute arasında sıkışıp
kalmış Synth'leri kurtarmak. Synthler institute tarafından
üretilen yeni bir yaşam formu. Bu cyborgler insana dair her şeye
sahipler. Görünüşlerini insanlardan ayırmak neredeyse imkansız.
Enstitünün acımasız deneyleri sonucu üretilen bu insan-robot
karışımı canlıları yerel halk düşman olarak görüyor. Haksız
da sayılmazlar çünkü Enstitü suikastlerini synthler aracılığıyla
yapıyor ve sıklıkla kaçırdığı insanların yerine synthleri
koyarak halkın arasına sızma yapıyor. Bu da halkı paranoyaya
sürüklemiş. Bir kısmı neler döndüğünden habersiz olan bu
cyborgleri Enstitü'nün elinden kurtarmak Railroad'un öncelikli
görevi. Oyunda ilerledikçe fark ediyoruz ki Railroad'un ekibinin
büyük çoğunluğu da Enstitü'nün elinden kaçmayı başarmış
synthlerden ve doktorlardan oluşuyor.
BROTHERHOOD OF STEEL: Power
Armor'un en çok yakıştığı adamlar bunlar. Fallout'un
vazgeçilmezi ve en eski ve kadim topluluğu. Fallout 4'de eski
oyunlara nazaran (eğer aralarına katılmazsanız) görevlerde daha
az karşılaşacağımız Brotherhood of Steel i eskiden beri fallout
dünyasını takip edenler zaten bilirler. “Bizden değilsen Bizim
karşımızdasın” sloganının vücut bulduğu bu oluşum eski
antik şövalye mitinin teknolojik imkanlarla harmanlanmasıyla hayat
bulmuş gibi. Bir nevi fallout dünyasının katı askeri kolu olan
bu oluşumda öncelik her zaman görevler ve ast üst ilişkileri
olmuştur. Fallout 4 de de duruşlarını bozmadan devam ediyorlar.
Commonwealth üzerinde yağmacılara ve kanunsuzlara karşı oyunun
başlarında en etkin taraf olarak Brotherhood of Steel'i görüyoruz.
Vertibird'leriyle tüm bölgeye hakim olan Knightların haritada
ilerlerken tepenizden süzülüp ilerde konarak çatışmaya
girdiklerine sık sık şahit olacaksınız. Fallout 4'de Brotherhood
of Steel'e kolay lokma olan Raider ve Süper Mutantlar gibi
yağmacılardan çok var. Ancak genellikle yağmacılar arasında en
büyük tehdit olan Gunner'lara karşı savaşıyorlar. Gunner'lar
bir nevi Raider'ların askeri eğitim almış, silah ve teçhizat
olarak çok ileri versiyonları.
Oynanışa gelen yenilikler çok
çeşitli. Ancak fallout da tamamen yeni gördüğümüz bir seçenek
var ki henüz geliştirilmeye açık da olsa açık dünya tek
kişilik oyunları sevenler için müthiş bir potansiyel ve gelecek
vadediyor. Haritaya serpiştirilmiş halktan hayatta kalan insanların
yaşadığı yaşam alanları bulunuyor. Siz bu bölgelerde yaşayan
halka yardım edip güvenini kazandıktan sonra o bölgeyi
yönetebiliyorsunuz. Yönetmek derken tamamen yeniden
tasarlayabiliyorsunuz. Yatağından, sandalyesine, duvara astığınız
resmine kadar. O bölgenin yiyecek, su, güvenlik, barınma gibi
kaynaklarını karşılamak sizin işiniz oluyor. Bölgeyi
temizlerken scrap dediğimiz tüm atıkları otomatik dönüştürerek
deponuza kaynak olarak aktaran bu sistem sayesinde kendinizi bu
bölgelerden sorumlu hissediyorsunuz. Sadece bölge değil, orada
yaşayan halkın zırhları, silahları, görev dağılımlarına
kadar her şey sizin kontrolünüzde. Eğer bölgeye gerekli
yükseltmeleri yaparak Radyo istasyonu kurarsanız çevrede güvenli
bir yuva arayan insanlara sinyal gönderiyorsunuz. Böylece
kasabanızda konaklayan insan sayısı her geçen gün artıyor. Sayı
arttıkça su, yemek, barınma ve güvenlik ihtiyacı da artıyor. Ve
oyun birden simülasyona kayıveriyor. Bu harika sistemi oyuna yeni
entegre ettikleri için tabi ki çok fazla sıkıntı mevcut ancak
DLC'ler ve güncellemelerle üzerine giderlerse, görevleri
bitirseniz bile başından uzun süre kalkamayacağınız uzun
soluklu müthiş bir döngü oluşturabilirler. Oyun dünyasına
aşina olanlar için şöyle açıklayayım, Sims yaşam simülasyon
oyununun Fallout'a entegre edilmesi gibi düşünün. Yönettiğiniz
bu kasabalar arasında ticaret yolları kurabiliyor, Klinikler,
Barlar açabiliyorsunuz. Uzun vadede bu yeni sistemle ilgili
şüphelerim mevcut, onları da açıklamak istiyorum. Günümüz
Oyun dünyasında yapımcılar tek kişilik oyunların oyuncuyu
gereğinden fazla uzun süre meşgul etmesini istemiyorlar. Bunun en
büyük nedeni tabi ki gelir hesapları. Elder Scrolls Skyrim gibi
bir oyunun bile multiplayer olarak hayatına devam etmesinin altında
yapımcının kolay yoldan para kazanma planı yatıyor. Derin
senaryolara sahip tek kişilik RPG yapımı bir hayli emek isteyen ve
zaman alan bir iş. DLC'ler multiplayer ve ücretli serverlar derken
yapımcıya hiç bir yeni şey üretmeden sürekli ve dönemsel gelir
kapısı sağlıyor. Tabi ki buna karşı gelecek değilim, sonuçta
bu şaheser oyunları satın almak yerine torrentlerden indiren çok
büyük bir oyuncu kitlesi mevcut. Bu bağlamda Fallout 4 ile gelen
bu özelliğin geliştirilmesi DLC olarak piyasa sürülen yeni
itemler, kasabalara yeni güncellemeler ile mevcut olabilir gibi
geliyor bana. Zaman gösterecek.
Fallout 4'ü yaklaşık bir ay boyunca
günde ortalama 5-6 saat gibi oynama fırsatım oldu. Ana görevi ve karşılaştığım yan görevleri
bitirdikten sonra listemde geriye sadece tekrar eden görevler
kaldı ve başka oyunlara geçtim. Birkaç hafta sonra oyunu tekrar açıp
haritada bir gezeyim dedikten sonra Vault 81 i keşfettim. Evet ilk
defa bir Vault'u ve içerisinde yaşayan insanları sağlıklı ve
ayakta görmüştüm. Vault 81 sayesinde ilk defa bir vault
içerisinde nükleer kıyametten hayatta kalmış ve dış dünyaya
kapalı radyasyon bulaşmamış kalabalık bir toplulukla
karşılaşmıştım. Ve bu sayede yeni bir çok görev alma şansım
oldu. Sonuç olarak Fallout dünyasında ne zaman nerede ne
çıkacağını kestirmek mümkün değil.
Yapımcılara Saygıyla.
OYUNUN ARTILARI- Grafik
beklentisi oyuncular arasında değişse de ben müthiş buldum.
Karakter tasarımları gerçekten çok güzel.
Savaş mekanikleri ve yapay zeka tatmin
edici.
Oyuna gelen bir çok yenilik oyunun
kendisine has atmosferini hiç bozmamış aksine yeni fallout
severler yaratacak kadar iyi olmuş.
Seslendirmeler ve sesler harika.
Terminatör adlı filmin müziğinide kullanmışlar, sanırım
oyuncuların bilinçaltında synthlerle terminatorler arasında bir
bağ kurması için yapılmış.
OYUNUN EKSİLERİ- Aslında
piyasadaki RPG'ler arasında ilk 3'ün içerisinde senaryosu ve
atmosferiyle rahatlıkla yer alan bir oyun olarak eksilerini saymak
bana yapımcılara saygısızlık gibi gelse de bahsetmeden
edemeyeceğim.
Optimizasyonla ilgili bir problem mi
tam bilmiyorum. Steam'in forumlarında da bir çok oyuncu bahsetmiş
ki açık alanlarda özellikle bol binanın bulunduğu yerlerde
oyunda belirgin bir FPS düşüşü yaşanıyor, hatta neredeyse kısa
bir süre donuyor oyun.
Oyunun ana senaryosu ve yan görevlerin
süresi bana biraz kısa geldi. Tabi bu değerlendirmem eski
falloutlara kıyasla yapılmıştır. Ortalama bir oyuncu için gayet
makul ve çeşitli.
Oyuna yeni eklenen kasaba yönetimi ve
tasarlama sistemi çok kısır kalıyor. Etkilerini belirgin bir
şekilde hissedemiyorsunuz. Yaptığınız onca düzenlemenin geri
dönüşü hissedilir değil. Suya yazı yazmak gibi. Bir süre sonra
yatak sayısı, yemek ve su dışında gerisi boş geliyor.
KONSOL KOMUTLARI
RPG'lerde gerçek oyuncular hile
kullanmaz. Bu benim keskin ve değişmez bir yargım. Ama Olur ya
hile kullanma ihtiyacı hissedebilirsiniz. Oyunda görevleri
bitirdikten sonra oyunun limitlerini görmek açısından konsol
komutları size çok yardımcı olacaktır. Oyun hazırlanırken ki
detayları konsol komutlarıyla bir başka açıdan görmeniz
mümkündür. Ben böyle düşünüyorum. Fallout 4 ve konsol
komutlarıyla ilgili ansiklopedi kalınlığında bilgi ve Doküman
google'ın arama sonuçlarında zaten karşınıza çıkacak. Ben
size spesifik ve ihtiyacınız olacaklardan ufak bir demeti not
olarak sunmak istiyorum. İnternette Fallout 4 trainer adıyla
dolanan linklere de itibar etmeyin. Hemen hepsi virüs ve trojandır.
Sonuçta fallout konsol desteği olan bir oyun ve tüm ihtiyacınız
olan konsol komutlarıdır.
TİM: Tim komutu Fallout'un
değişmeyen ölümsüzlük hilesi “TGM”den farklı olarak hile
yapana daha realist bir ortam vadediyor. Şöyle ki, TİM komutuyla
enerjiniz azalmaya devam ediyor, Aksiyon puanınız ve cephaneniz de
öyle. TGM ile ortak olan tek kısmı enerjiniz hiçbir zaman sıfıra
düşmüyor yani ölmüyorsunuz. Tim komutu ile, zorlandığınız ve
bir türlü geçemediğiniz yerlerde oyunda hile yaptığınızı
daha az hissederek kendinizi kandırabilirsiniz.
TCL: TCL komutu bir çok usta
oyuncunun da malumu olan collision dediğimiz hadiseye olanak
sağlıyor. Yer çekimi ortadan kalkıyor ve bir kuş gibi hafif bir
hayalet gibi şeffaf oluyorsunuz. Gökyüzünde yolculuk edip duvar
ve kapılardan geçiyorsunuz. Olur da oyunda bir yerlerde sıkıştınız.
Dışarı çıkamıyorsunuz, belki de bir bug keşfettiniz, TCL ile
kurtulmanız mümkün.
TGP: TGP daha çok oyunu oyun
tarzını sosyal medyada paylaşanların başvuracağı bir komut.
TGP ile Oyun ekranı tamamen donuyor. Böylelikle çok güzel
sahneler yakalayıp ekran resmi almanız kolaylaşıyor.
ADDITEM : additem komutu ile
oyunda ihtiyaç duyduğunuz tüm eşya, silah ve zırhları deponuza
almanız mümkün. İhtiyacınız olan internetten o eşyanın
ID'sini yani item kodunu bulmak.
Örneğin: “additem 000000F 5000”
beşbin caps yani fallout parası olan şu metal kola kapakları şu
an cüzdanımda sıcacık beliriverdi.
COC QASMOKE : Bu komut sizi
oyundaki tüm kitap, eşya, hammadde ve zırhların bulunduğu bir
alana ışınlıyor. Yani kısacası oyunda sağda solda bulacağınız
ne varsa hepsi bu bölgede kutuların içerisinde bulunuyor. Quest
itemleri de buna dahil. Bu bölgeden tekrar çıkmanız PipBoy ile
mümkün değil o nedenle yine ışınlanma komutu olan “coc” u
kullanarak herhangi bir yerin konsol adını yazıp ayrılabilirsiniz.
Örneğin Red Rocket Truck Shop için “coc RedRocketExt”
UNLOCK : Bu komut ile
yeteneklerinizin yetmediği kasa ve terminallerin kilidini açmanız
mümkün. Konsolu açıp unlock yazdıktan sonra açmak istediğiniz
kasa veya terminalin üstüne mouse ile tıklamanız kafi. Ancak bu
komut oyunun tüm zorlayıcı yanını ve görevler için keycard
password arama heyecanını yitirdiği için kesinlikle tavsiye
etmiyorum. Böyle yapacağınıza Yoldaşlarınızı
kullanabilirsiniz. Örneğin Cait ile tüm zorluk seviyelerindeki
kapı kilitlerini açabilirsiniz. Komut verin yeter. Birkaç
denemeden sonra mutlaka açıyor. Yine dedektif Nick Valentine ile de
tüm terminaller çocuk oyuncağı.
Özellikle
belirtmek istiyorum ki eğer herhangi bir hile komutunu
yönetmekte olduğunuz köylerden birisinde kullanırsanız o köyün
pipboy üzerinde ki istatistikleri şaşıyor. Yani Pipboy daki
Workshop sekmesinden köylerinizi kontrol ettiğinizde örneğin
DEFENCE 5 görünüyor ve uyarı veriyor halbuki o köyde defansınız
30 larda gibi. Size önerim hile komutlarını sadece çok zor
durumlardan kurtulmak için geçici kullanmanızdır. Ben kullanmadım
mı? Kullandım ama sor neden kullandım. Ufacık bir odada bir
Mother DeathClaw'la başbaşa kalınca ve defalarca estetik bir
şekilde parçalara ayrılınca sinirlendim ve FatBoy'umla odada
küçük bir Nagazaki felaketi yaratıp kendisini kuma çevirdim.
Fatboy demişken Kellogs dediğimiz stealth boy bağımlısı
psikopatla kapıştığımız sahne bir çoğunuzu zorlayabilir. Bu
sizin o göreve gelene kadar karakteri ne kadar geliştirebildiğinizle
de alakalı. Çünkü ana senaryo yan ve rutin görevlerden bağımsız
olarak biraz hızlı ilerliyor. Olur da bu Kellogs bitirimini
öldüremezseniz, hile değil ama bir tavsiye vermek istiyorum.
Kellogs'a ulaşırken terminalden açacağınız bir depoda
Fatboy'umuz pırıl pırıl yatıyor. Onu alıyoruz. Cephane olarak
bu bölüme kadar hiç nuke bulmadıysanız yanında bir tane nuke ü
hazır zaten. Kellogs ile diyaloğ bittikten sonra çarpışma
başlamadan önce bir kaç kelime daha ediliyor, tam o sırada
Kellogs ve avanesinden olabildiğince uzaklaşıp Fatboy'unuzu
ateşleyin ve oda saniyeler içinde tertemiz olsun.
Başka bir tavsiye
yine tecrübelerimden. Sanctuary Hills'e gelen bir tüccar var.
İsmini tam olarak hatırlayamıyorum şu an. Bu tüccar biraz ters
bir tip. Bununla ilk diyaloğunuzda bunu para vermeye zorla gibi
“sarı” bir diyalog sekmesi çıkıyor. Bunu seçerseniz ve ikna
olursa size az bir para veriyor. O dakikadan sonra bir daha bundan
alışveriş yapamıyorsunuz ve sizi ne zaman görse laf sokup
duruyor. Bununla da kalmadı benim oyunda. Fusion Core'u üzerinde
unutup bıraktığım Power Armor'umu döndüğümde yerinde
bulamadım. Bir de baktım arkasında yüklü ineğiyle zemini
titrete titrete Power Armorlu biri koşuyor meğer benim zırhı
çalmış uyanık kadın. Power Armor'u hiç bir zaman yakıt
tankıyla birlikte bırakmamayı bana öğreten NPC dir o tüccar
kadın.